Sivas olaylarında hayatını kaybedenler anıldı

Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, AK Parti TBMM Küme Lideri Abdullah Güler ve beraberindekiler, kentte 2 Temmuz 1993’te çıkan olaylarda hayatını kaybedenler için eski Madımak Oteli binasında oluşturulan anı köşesine karanfil bıraktı.

Şimşek, Güler, Belediye Başkanı Adem Uzun, Cem Vakfı Sivas Şube Lideri Ünal Karataş, AK Parti Vilayet Lideri Yusuf Tanrıverdi, sivil toplum örgütü temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri ile Sivas Valiliği önünden yürüyerek Vilayet Özel Yönetimi Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüştürülen eski Madımak Oteli binasına geldi.

Vali Şimşek, Güler ve beraberindekiler, olaylarda ömrünü yitirenlerin isimlerinin yazılı olduğu anı köşesine karanfil bıraktı.

Şimşek, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, 32 yıl evvel yaşanan acı olayın yıl dönümü olduğunu anımsattı.

Olayda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Şimşek, “Bu acı hepimizin acısı, yalnızca ailelerin, belli bir kısmın değil, tüm Sivas’ın ve tüm ülkemizin acısı, bu acıyı daima birlikte paylaşıyoruz. Temennimiz, bu acıların bir daha yaşanmaması.” dedi.

“Birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor”

Herkese düşen kıymetli misyon ve sorumluluklar ile çıkarılması gereken dersler olduğunu vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:

“Birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor, birbirimize daha da yakınlaşmamız gerekiyor ki ortamıza nifak sokmak isteyenlere fırsat vermeyelim. Bizler biliyoruz ki bu topraklar yüzyıllardır barış, sevgi ve müsamaha diyarı olmuştur. Hangi inançtan, mezhepten, kanıdan olursa olsun beşerler yan yana, kardeşçe müsamaha ve barış içinde yaşamışlardır. İnşallah bundan sonra da yaşayacaklardır zira bizler bir kilimin desenleriyiz. Farklılıklarımız zenginliğimizdir, ayrışma sebebimiz değildir. Bu toprakların sesi olmuş, bu topraklardan çıkmış Aşık Veysel, Aşık Ruhsati ve Pir Sultan Abdal üzere ozanlarımız da bizlere daima barışı, müsamahayı ve sevgiyi öğütlemişlerdir. Birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendireceğiz, ortamıza nifak sokmak, bizleri birbirimize düşürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Sivas’ta barış, sevgi ve müsamaha iklimini her daim hakim kılacağız. Burada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.”

“Bu acı olay hepimizi derinden yaralamıştır”

AK Parti TBMM Küme Lideri Abdullah Güler ise 1993 yılının karanlık bir yıl olduğuna dikkati çekerek, “Birçok irtibat olayların devamında gelişen bu acı olay hepimizi derinden yaralamıştır, üzmüştür. Bu acı olayda vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz, ailelerin acılarını paylaşıyoruz, sabır diliyoruz.” formunda konuştu.

Şu anda da buna emsal provokasyonların ve ülkenin birliğine ve beraberliğine kasteden hareketlerin yeniden kışkırtılmaya çalışıldığının görüldüğünü lisana getiren Güler, şöyle devam etti:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın bu bahiste açıkça söylediği çok net tabirler var. Zira biz biliyoruz ki bize emanet edilen Anadolu coğrafyası ve merkezinde bulunan kadim ve sultan kentimizde o tarihte de birilerinin vatandaşlarımızı, aziz milletimizi birbirine düşürecek büyük farklı hesapları vardı. O günün kurallarında buna Alevi-Sünni dediler, Türk-Kürt dediler, sağcı-solcu dediler. Bugün de laik-anti laik yahut zıtlık üzerine birtakım provokasyonlara girişen hareketleri görüyoruz. Bunu açıkça buradan söylemek isterim. Bizler bu topraklar üzerinde asla bir daha bu türlü bir operasyon yapılmasına, pusu kurulmasına, aziz milletimizin her bir ferdinin birlik beraberliğinin bozulmasına asla müsaade etmeyeceğiz.”

“Şiddet ve silahın asla bu topraklarda bir daha isminin konuşulmaması için çalışma yürütülüyor”

Güler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ortaya konulan bir duruşun olduğunu belirterek, “Bu nedir? Terörsüz Türkiye. Yani bu topraklarda huzurun, birliğin, beraberliğin devamı için şiddet ve silahın asla bu topraklarda bir daha isminin konuşulmaması için bir çalışma yürütülüyor. Büyük fedakarlıklarla kazandığımız bu kıymetleri kesinlikle muhafazamız lazım, inşallah koruyacağız.” tabirlerini kullandı.

86 milyon aziz milletin her bir ferdinin ziyan görmemesi, birliğini, beraberliğini koruma etmesi, kardeşçe bu topraklarda huzur içiresinde yaşaması ismine, her türlü çalışmayı, uğraşı, çabayı sarf edeceklerinin altını çizen Güler, “Ama uyanık olacağız, aziz milletimizin her bir ferdi bu mevzularda çok hassas olmalı, oynanan oyunları görmeli.” dedi.

“Bizler kardeşiz, bizim Alevi-Sünni diye bir ayrımımız yok”

Rusya ve Ukrayna savaşının yıllardır devam ettiğine değinen Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“On binlerce insan ölmüş, milyonlarca insan topraklarını terk etmiş. Yeniden güneyimizde büyük riskler var. Daha yakın vakitte katil İsrail’in İran’a atakları var. Durduk yere bir anda oldubittiyle bir gece vakti bağımsız devlete saldırabiliyor, memleketler arası hukuk ayaklar altına alınabiliyor. Birleşmiş Milletler kararları yok sayılabiliyor. Bölgemizin bu kadar büyük riskler taşıdığı, dünyanın farklı riskli alanlara yöneldiği bu periyotlarda biz ülke olarak birliğimizi, beraberliğimizi koruma etmeliyiz. Ülkemizin gelişmesi, kalkınması, büyümesi noktasında omuz omuza bir ve birlikte olmalıyız. Bizler kardeşiz, bizim Alevi-Sünni diye bir ayrımımız yok. Bizler komşu olarak bu mahallelerde, bu kentte büyüdük.”

Sivas olaylarında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Güler, “5 Temmuz 1993’te de Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Başbağlar köyümüzde de yeniden acı bir olay yaşamıştık. Orada da vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, yerleri cennet olsun, ailelerine sabırlar diliyoruz. Buradan açıkça söylemek isterim ki biz bu topraklarda bir ve kardeş olarak her vakit, her daim omuz omuza yaşayacağımızı, birbirimize güveneceğimizi ve asla dışarıdan birilerinin operasyon yapmasına müsaade etmeyeceğimizi buradan tekrar söz etmek isterim.” diye konuştu.

Cem Vakfı Sivas Şube Başkanı Ünal Karataş da gerek Başbağlar gerekse Madımak üzere olayların ülkenin birliğine, beraberliğine, bir ortada yaşama kültürüne yapılmış taarruz olduğunu belirtti.

Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise 32 yıl evvel ülkede birçok karanlık olayın yaşandığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşadığı bütün sancılı devirlere karşın güçlü biçimde ve dimdik ayakta kalmayı başardığını lisana getirerek, “Hem Başbağlar hem de Madımak’ta hayatını kaybeden insanlarımız bize aslında bu topraklarda birliğin, beraberliğin ve müsamahanın ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Bu tıp olayların yaşanmamasını temenni ediyorum.” değerlendirmesini yaptı.

About The Author

admin

See author's posts