Dervişoğlu: Kaygımız millet, milletimizin karşı karşıya bulunduğu meseleler (2)

ŞEHİT ÖĞRETMEN NEŞE’NİN KABRİNİ ZİYARET ETTİ

Bazı ziyaretler ve partisinin programları için kente gelen İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, Tekirdağ‘ın Şarköy ilçesinde; Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 26 Ekim 1993 tarihinde PKK’lı teröristler tarafından babası Hasan Alten ile birlikte şehit edilen öğretmen Neşe Alten’in kabrini ziyaret etti. Dervişoğlu, kabirlere karanfillere bırakıp dua okudu. Şarköy’de esnaf ziyaretinde bulunan Dervişoğlu, geçtiği Tekirdağ vilayet merkezindeki Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde partisinin Genişletilmiş İl Divan Kurulu toplantısına katıldı.

TRAKYA’DA HAVA VE ETRAF KİRLİLİĞİ

Toplantının akabinde açıklamalarda bulunan Dervişoğlu, konuşmasında Trakya’daki hava ve etraf kirliliğini değinerek, “Sorunun çözülmesi ismine atılmış yanlışsız bir adım yok. Her şey birtakım değerli problemler kelam konusu olunca birilerinin kulaklarının üstüne yatmasıyla nihayet buluyor. Lakin size kelam veriyorum, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki parlamento kümesine mensup bütün milletvekili arkadaşlarımız bu bölgede yaşanan etraf ve hava kirliliği ile ilgili bir Tekirdağlı üzere meclis kürsüsünde gayret edecektir, bundan emin olun. Sıkıntı yalnızca etraf ve hava kirliliği değil, plansızlıktan kaynaklanan endüstriyle tarımın birbirine entegre olmaması nedeniyle doğan birtakım aksilikler bizlerle paylaşıldı. Bu alanda da atılması icap eden adımların sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.

‘MEMNUN OLAN TEK BİR ÇİFTÇİYE RASTLAMADIM’

Tekirdağ’da çiftçiler ile bir ortaya geldiğini belirten Dervişoğlu, “‘Çiftçilerin kaygılarını dinledik, problemlerini dinledik. Toprağı işlediklerinin karşılıklarını alamadıklarını gözlemledik ki bu yalnızca Tekirdağ ve Trakya’ya mahsus bir durum değil. Gece, gündüz durmadan, uyumadan dava arkadaşlarımla birlikte Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar gidiyor, sıkıntıları yerinde tespit etmeye uğraş sarf ediyoruz. Her yerde muzdarip çiftçilerimiz. Yani evvelce de bunlar olurdu, kuraklık olurdu, don olurdu, birtakım afetlerle karşı karşıya kalınırdı. Fakat daima şunu gözlemlerdik, Trakya çiftçisi mutlu değilse, Çukurova çiftçisi mutlu olurdu örneğin; fındıkçı mutlu değilse, fıstıkçı şad olurdu, kayısıcı şad değilse, kirazcı şad ve keyifli olurdu. Bu yıl Türkiye’yi dolaştım, şad olan bir tek çiftçiye rastlamadım. Alın terinin karşılığını aldığını söyleyen, halinden mutlu bir tane çiftçiye rastlamadım. O vakit dedim ki kendi kendime, 23 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar, yanlışsız bir stratejik planlama yapmadıkları üzere öbür bir taraftan baktığınızda da çiftçinin ziyan etmesine vesile olabilecek adımları atıyorlar. Girdi maliyetlerini yükseltiyorlar, eser fiyatlarını düşürüyorlar ve Türkiye’de bir ulusal güvenlik sorunu olması mümkün besin arz güvenliğini bile isteye tehdit altına sürüklüyorlar” diye konuştu.

‘TÜRKİYE’YE GÜVENMİYORLAR’

Dervişoğlu, konuşmasının devamında iktisatta Türk lirasının pahasının her geçen gün paha kaybı yaşadığı söyleyerek, “Paramızın satın alma gücü her geçen gün azalıyor. Para bir milletin iktisadının bayrağıdır. Münasebetiyle para düşerse, ekonomi ile birlikte o ülkenin bayrağı da düşer. Buna bağlı olarak denilebilir ki, yaşama geçirilen ekonomik uygulamalar, kur, gösterge ve faizle tanımlanabilecek kadar kolay bir iş değildir. Ekonomi bir bütündür ve her vakit tabir ettiğimiz üzere iktisadın işvereni inançtır. Türkiye’de karar süren, hukuksuzluk ve adaletsizlik devrinde maalesef bu ülkenin bir vatandaşı olarak dışarıdan bakıldığında itimat telkin eden bir ülke olarak görünmediğine sıklıkla şahit oluyoruz. Türkiye’ye güvenmiyorlar, niçin güvenmiyorlar? Zira Türkiye’nin başında bulunanlar hukukun üstünlüğünün değil, üstünlüğün hukukunun güçlendirilmesi noktasında adımlar atıyorlar. Onun için Türkiye asıl sorunlarını tartışırken her vakit önüne yapay gündem hususları de sıklıkla taşınabilen bir ülke pozisyonunda tanımlanıyor. Hukuk yoksa, adalet yoksa, demokrasi yoksa emin olun ki hürriyet, refah, eşitlik, özgürlük bunların temin edilmesi mümkün edilmesi mümkün değildir. Öyleyse hukuku ve adaleti hakim kılmak için çıktığımız seyahatte mutlak suretle zaferle ayrılmak zorundayız” tabirlerini kullandı.

YUNANİSTAN’A TEPKİ

Yunanistan Genelkurmay Başkanı Dimitrios Hupis’in Fener Rum Patriği Bartholomeos’a İstanbul ve Trakya’nın Yunanistan’a dahil edildiği Helen haritasını armağan etmesine reaksiyon gösteren Dervişoğlu, “Yunanistan Genelkurmay Başkanı Dimitrios Hupis,Fener Rum Patriği Bartholomeos’a ziyarete gidiyor ve ona bir Helen haritası armağan ediyor. Bu haritada, Trakya ve İstanbul’u Yunan toprağı olarak gösteriyor. Yahu kimler tarafından yönetiliyoruz Allah aşkına ya. Ege’deki adalarımızı Lozan’a karşın silahlandırdılar ses çıkarmadılar, Yunan Genelkurmay Başkanı Trakya ve İstanbul’u hem de fethin 572’inci yılında Yunan toprağı ilan ediyor, yeniden ses çıkarmıyorlar. Siz teröristle muhabbette olduğunuz için aslında neye ses çıkaracağınızın farkında bile değilsiniz. Fakat ben size söylüyorum Recep Tayyip Erdoğan’ın ve onun iktidarının ses çıkarmadığı bu hadsizliğe Türk milleti asla ve asla sessiz kalmayacaktır diyorum” diye konuştu.

Abdullah YALÇIN/ TEKİRDAĞ,

About The Author

admin

See author's posts